21 Mayıs 2014 Çarşamba

Dama çıkan tekenin dama çıkan oğlağı olurmuş



Dama çıkan keçinin dama çıkan oğlağı olurmuş.  

Erdoğan’ın olaylı Soma ziyareti neredeyse Soma faciasının önüne geçmeye başladı. 

Dünya medyasında geniş yer bulan bu ziyaret tekmelerle, tokatlarla hafızalarda kaldı.  

Bizler gibi dünya da bu yaşananları anlamakta zorlandı. 

Bir başbakan ve müşaviri afet bölgesine gidip protesto edenleri niye döver? İzahı gerçekten zor bir durumdur bu. 301 insanın canını verdiği, acıların çok sıcak olduğu Soma’da yapılmaması gereken tek şey herhalde Somalılara dayak atılmasıydı. 

Bu sırada Erdoğan Soma’da ayaküstü TCK’ya defakto olarak yeni bir madde ilave etti. Madde şu; Başbakanı yuhalamanın cezası tokatlanmaktır. Hem de cezasını da bizzat kendisi vermek kaydı ile. Böylelikle yasama yürütme ve yargı bu madde ile Başbakanda toplanmış oldu. 

Ne yapalım ‘Yeni Türkiye’ye’ hayırlı olsun demekten başka bir şey elimizden gelmiyor. 

Ne yapsa alkışlayan bir medyası, %43 oy alan bir partisi varken en ufak bir protestoyu bile kaldıramaması üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur. Hâlbuki protestoları karşılayabilecek kendinden emin bir duruş sergilemesi gerekmez mi? Türk siyasi tarihinde bu kadar medya gücü ve oy kime nasip olmuş? Peki, o zaman bu güvensizlik niye? Ya bu oy oranları gerçek değil yada çok korktuğu bir şeyler var. Belki de ikisi birden.

Neymiş Soma’da protesto eylemlerini yapanlar Somalı değilmiş. Somalı olamayanların Soma’da eylem yapamaz diye bir yasa mı var? Yoksa bu yasa da mı kaşla göz arasında ilave oldu. Diyelim protesto yapacaklar Somalı değil. Eee ne olacak? Bu toplumsal duyarlılığımızı göstermez mi? Bırak insanlar bağırıp çağırsın, rahatlasın. Sanki Rabia eylemlerindeki insanlar Mısırlıların akrabalarıydı. 

Bu arada Erdoğan tarafından tokatlanmak onuruna ermiş vatandaş dördüncü kez ifadesini değiştirdi. Bir önceki ifadesinde tokatlamadı demişti. Bu sefer de ‘ne yapayım AKP’liler aba altından sopa gösterdiler, ailemi düşünmek zorundaydım, onun için vurmadı demiştim’ dedi. Demek tehdit etmişler. İnanın hiç şaşırmadım. Alın size vatandaşla kurulan mafyatik ilişkiye bir örnek. 

Salı günkü grup toplantısında Erdoğan kendisini protesto edenleri ‘esfeli safilin’ ilan etmesini de burada kayda girelim. 


Benzetmek gibi olmasın Anadolu’da bir söz vardır; dama çıkan keçinin dama çıkan oğlağı olurmuş. Başbakan Somalı’yı tokatlarsa müşaviri de boş durur mu? 

O da yerde kıvranan vatandaşa basmış tekmeyi. 

Ardından da yaptığı açıklamada bunu kendisini korumak için yaptığını söylemişti. Bu ifadesini de Hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik ve Başdanışman Yalçın Akdoğan teyit etmişti.

Yeni ortaya çıkan görüntülerden gördük ki tekmeyi vuran da, hükümet sözcüsü de başdanışman da bu konuda yalan konuşmuşlar. 

Eee o zaman şimdi ne olacak? Bu üç muhterem ekranlara çıkıp da ‘ey millet sizlerden özür dileriz, yaptık bir halt’ diyebilecekler mi? Hiç sanmam. 

Tekmeci müşavir bir de utanmadan kendisine yapılan saldırıdan dolayı 7 günlük rapor almış. Demek yerdeki vatandaş sırtı ile müşavirin ayağına vurmuş. Bakalım müşavire rapor veren doktor da bir açıklama yapacak mı?

Şimdilik bu kadar bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

Erkam Tufan Aytav