15 Ağustos 2014 Cuma

Elhamdülillah Dünya Lideri Bir Cumhurbaşkanımız var!




Elhamdülillah Dünya Lideri Bir Cumhurbaşkanımız var!

Elhamdülillah dünya lideri bir başbakanımız vardı şimdi de dünya lideri bir cumhurbaşkanımız var!

Bu gurur bütün Türkiye’nin!

İyi ama ortada garip bir durum yok mu?

Bu dünya liderini kimse iplemiyor.
 
Geçtim Amerika’yı, Avrupa’yı. 

Mısır iplemiyor, Suriye iplemiyor, Irak iplemiyor, İran iplemiyor….

PKK iplemiyor, IŞİD iplemiyor...

Peki, Türkiye’de ipleyen var mı?

Hiç sanmıyorum. 

Partisinde bile takan yok. 

Görmüyor musunuz meydanlarda, parti grup toplantılarında, il başkanları toplantılarında sürekli yalvarıyor. 

Açık açık beni yalnız bırakmayın diyor, 

Neden sesiniz çıkmıyor diyor, 

Bin kere öleceğinize bir kere ölün diyor. 

Demek her gün ölüp ölüp diriliyor. 

Demek onu kimse iplemiyor. 

Köşkte yalnız oturmaktan ve yapayalnız kalmaktan çok ama çok korkuyor. 

**

Sahi dünyada kaç vatandaşımız şu an kaçırılmış durumda bilen var mı? 

Libya’da kaçırılmış 3 işçi serbest bırakılmış.

Ahmet Davutoğlu twitterden açıkladı.

Dış İşlerinin büyük başarısı diye parti medyası takdim etti haberi.

Allah Allah neden çıktı bu kaçırılan 3 işçi meselesi, kim kaçırmış, ne zaman kaçırmış, niye kaçırmış derken aklıma bir soru takıldı.

Şu an dünyada kaç vatandaşımız kaçırılmış durumda?

Ben sadece Musul’da 49 vatandaşımızın kaçırıldığını biliyordum.

Sahi dünyada kaç vatandaşımız şu an kaçırılmış durumda bilen var mı? 

Dışişleri bakanlığımızdan bu konuda bir açıklama bekliyorum.

Dünya liderimiz de bir açılama yapabilir, sakıncası yok.

**

Eyyyy Yandaş Olmayan Medya!

Evet, sözüm parti medyasına değil. 

Onların nasıl işlediğini, nerelerden manşetlerin geldiğini yayınlanan tapelerden görmüştük. 

Sözüm yandaş olmayan medyaya. 

Dün ve bugün iki haber dikkatimi çekti. 

Birincisi Amerikan Washington Post Gazetesi’nden bir haber. Haberin konusu IŞİD komutanı Ebu Yusuf’un bir açıklaması. Komutan Örgüt üyelerimiz Türk hastanelerinden tedavi edildi, teçhizat ve erzakımız Türkiye üzerinden geldi demiş. 

İkinci haber ise yine yabancı bir internet gazetesi Mashable kaynaklı. Haber yine IŞİD ile ilgili. Haber Ankara Hacıbayram’dan IŞİD’e katılan, yaralanınca sınıra bırakılan 14 yaşındaki çocuktan bahsediyor. 

Elin oğlu dünyanın öbür ucundan kalkmış Türkiye’ye gelmiş. Reyhanlı’da ve Hacıbayram’da haberi bulmuş ve haberleştirmiş. 

Bombayı da patlatmış. 

İşte gazetecilik bu. 

Türkiye ile ilgili haberleri yabancı medyadan öğrenek ayıp değil mi?

Klimalı haber merkezlerinden çıkın alana inin. 

Yoksa elin oğlu burnunuzun dibinden daha çok haber yapar 

ve sizlerde bakar kalırsınız. 

***
Süleyman Seba'yı bugün uğurluyoruz.

Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. 

Beyefendiliği ile, futbola ve özellikle Beşiktaş'a yapmış olduğu hizmetleri ile daima hatırlanacaktır. 

Başta aile efradı olmak üzere bütün futbol severlerin başı sağolsun.



14 Ağustos 2014 Perşembe

Erdoğan; ‘Gazzeliler için yeter ki İsrail’den müsaade alalım’


Erdoğan; ‘Gazzeliler için yeter ki İsrail’den müsaade alalım’ 

Kim söylemiş                    : Tayyip Erdoğan

Kime söylemiş                  : İl Başkanları toplantısında canlı yayında kamuoyuna.

Ne zaman söylemiş        : 14 Ağustos 2014

Erdoğan aynen şu şekilde söyledi; ‘Filistin’den yaralıları Türkiye’ye getirip tedavi etmeye devam edeceğiz. Yeter ki İsrail izin versin’…

Fethullah Gülen Hocaefendi Mavi Marmara olayı olduğunda ne demişti? 

‘İsrail’den izin alınmalıydı’

Bir kısım zevat Hocaefendi için o zaman ‘İsrail uşağı’ demişti. 

Bakın 4 sene sonra Erdoğan aynı noktaya geldi. 

O zaman ‘İsrail uşağı’ diyenlerin yapması gereken 2 tercih var. 

Ya Erdoğan’a da İsrail uşağı diyeceksiniz ki bunu önermem. 

Ya da Fethullah Gülen Hocaefendi’den özür dileyeceksiniz. 

Hadi bekliyorum...
***
AKP Milletvekili Metin Külünk’ten müthiş öneri!!!

AKP Milletvekili Metin Külünk’ü hatırlayacaksınız. 

17 Aralık soruşturması için insanların günah işleme özgürlüğünden bahsetmiş ve ortada bir günahın olduğunu kabul etmişti. 

Aynı Külünk yeni bir açıklama daha yaptı twitter hesabından. 

Üniversiteleri, rektörleri, akademisyenleri göreve çağırıyor.  Ve diyor ki;

‘Türk siyasetinin dehası, zalimlerin korkuyla izlediği bir lider olan Tayyip Erdoğan’ın aklı kurumsallaştırıp tarihselleştirilmeli. Erdoğan adına kürsüler oluşturulmalı’ 

Bunun adı kendi Atatürk’ünü inşaa etme çabasıdır. 

Yani Yeni Türkiye’nin Atatürk’ünü.

Erdoğan beraber yola çıktığı ve yürüdüğü yol arkadaşlarını teker teker yemesinden bu işaretleri zaten vermişti. 

Pek yakında açtığı yolda, kurduğu ülküde, gösterdiği amaçta, hiç durmadan… Söylemlerini duymaya başlarız. 

Sayın Külünk’ün dediği gibi Erdoğan’ın aklı bilimselleştirilmeli ve okullarda okutulmalı.  

Bununla kalınmamalı. 

Derhal öğrencilerin sabahları okula girerken okuması için yeni bir ant yazılmalı. 

Yeni Türkiye’ye hoş geldiniz…

**


IŞİD komutanı Ebu Yusuf’un Türkiye’yi yakacak bombası

 

IŞİD komutanı Ebu Yusuf; Amerikan Washington Post Gazetesi’ne yaptığı açıklama ile herkesin bildiği sırrı bir defa daha ortaya koydu.

“Bazı üyelerimiz Türk hastanelerinde tedavi edildi. Savaşın başında bize katılan yabancıların çoğu ile teçhizat ve erzakımız Türkiye üzerinden geldi’.

Türkiye; dünya medyasında terör örgütüne yardım eden ülke olarak bir kere daha yer aldı.

Konu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a soruldu.  İddiaları yalanlayamadı. Kucağında bulduğu bu ateş topunu hemen Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na attı. 

"Benim bildiğim bir konu değil. Daha çok Dışişleri Bakanlığı'nın bu konuda bilgi vermesinde fayda var."
 
Bence de çok faydası var. 

Bakalım bu durumu nasıl izah edecek? 

Terör örgütlerine yardım etmenin çok ağır uluslararası neticeleri olacağı muhakkak. 

Bekleyip göreceğiz.