15 Temmuz 2015 Çarşamba

Ayakkabı kutularının yaşadığı evrim




 Ayakkabı kutularının yaşadığı evrim
  
1.   Her şey Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde 42 numara ayakkabı kutularında 4.5 milyon dolar bulunması ile başladı.

2.   Havuz Medyası o paraları oraya paralelci polis koydu dedi.

3.   Süleyman Aslan o paralar ile Osmancık'taki İmam Hatip Okulu için harcanacağını söyledi.  

4.   İl Özel İdaresi itiraz etti Osmancık’taki İmam Hatip Okulunu biz yaptırdık dedi.

5.   Havuz Medyası rota değiştirdi bu paralar Üsküp’teki Üniversiteye içindi, resmi yollar ile gönderilemediği için elden gönderilecekti dedi.

6.   Üsküp'teki Üniversitenin rektörü Prof. Şinasi Gündüz gayrı resmi para girişini yalanladı ve “hesaplarımız açık ve şeffaf, yasa dışı yollarla bize hiçbir para aktarılmamıştır” dedi.

7.   Star gazetesi işte üniversite diye 2013’te açılmış olan tiyatro binasının resmini okuyucularına sundu.

8.   Hikâye yani ayakkabı kutularının evrimi nasıl mı bitti? Reza Sarraf denen ‘hayırsever’ paraları bavuluna doldurdu ve götürdü. Özeten bu millet salak yerine kondu. 



Akıl almaz bir dram ve tebrikler Küresel Doktorlar

Akıl almaz bir dram ve tebrikler Küresel Doktorlar

İnanın bugüne kadar duymamıştım böyle bir problemin varlığını.

Kısaca anlatayım.

Afrika’nın bazı bölgelerinde kız çocukları maalesef çok erken yaşlarda evlendiriyorlarmış.

Evlendirilen kız çocukları hamile kalmasıyla birlikte ciddi bir problem ile karşı karşıya kalıyorlarmış.

Biyolojik olarak gelişmemiş olan bu kız çocukların çoğunluğu bebeği doğuramıyor ve acılar içinde ölüyormuş.

Doğurabilenler ise bir ömür boyunca dışlanacağı bir problem ile baş başa kalıyorlarmış.

Hamile küçük kız çocuğu bebeğini doğurabilmesi durumunda doğum kanalları yırtılıyormuş.

Bu tarz gebeliklerde olması gereken elbette sezaryen doğum. Afrika şartlarında bu da bir hayalden öteye gidemiyormuş.

Bu durumda da ‘fistül hastalığı’ yani idrar tutamama baş gösteriyormuş.
Sürekli idrar kaçağı hastada genel sağlığının bozulmasına ve kötü bir koku oluşmasına yol açıyormuş.

Bunun sonucunda da hastalar toplumdan uzaklaştırılmakta ve daha kötü şartlarda yaşamaya zorlanmaktalarmış.

Bu sebeple fistül Afrika’da lanetli bir hastalıkmış.

2 milyon civarında Afrikalı kadın bu hastalıktan mustarip ve her yıl da bu sayıya 100 bin kişi ilave oluyormuş.

Kâbus gibi değil mi?

Türkiye merkezli ‘Küresel Doktorlar’ organizasyonu işte bu konuya el atmış. Küresel Fistül Projesini hayata geçirmişler.

Bir taraftan problemi dünyaya duyurmaya çalışırken bir taraftan da kollarını sıvamışlar.

Proje 3 aşamadan oluşuyormuş.
           Obstetrik fistüllü hastaların tedavisi
                      Obstetrik fistüllerin önlenmes
                      Obstetetrik fistül ameliyatı geçiren hastaların rehabilitasyonu

İşte kollarını sıvayan o kahraman Küresel Doktorlardan sadece biri Op. Dr. Hüseyin Kapu bakın Mali’de yaşadıklarını nasıl anlatıyor.

 “Türkiye’den 2 genel cerrrah, 1 kadın doğum, 1 ürolog olmak üzere toplam 4 kişilik bir cerrahi ekip olarak, 10 Gündür Mali’deyiz. İki ayrı şehirde ameliyatlar yapıyoruz. Gerçekten çok zor ameliyatlar. Yaptığımız ameliyatlar tamamı ile ücretsiz. Zaten ücretsiz olmasa hastaların ameliyat olmaları çok zayıf ve ömürlerinin sonuna kadar bu hastalıkla beraber yaşayacaklar. Ailelerinde dışlanıyorlar. Yaşadıkları yeri gördük. Yapmış olduğumuz işin çok büyük bir hayır olduğunu düşünüyorum. Türkiye’deki tüm doktor arkadaşların da özellikle bu tecrübeyi yaşamasını canı gönülden arzuluyorum.” 

Küresel Doktorlar organizasyonu sizleri yürekten kutluyorum, iyi ki varsınız.

Erkam Tufan Aytav


Not: detay bilgi almak isteyenler için www.kureselfistul.org