7 Ağustos 2015 Cuma

‘SELAMÜN ALEYKÜM Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip ERDOĞAN’

‘SELAMÜN ALEYKÜM Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip ERDOĞAN’

‘Yeni Türkiye’de’ kutuplaşmanın ve işlerin nasıl yürüdüğünün ibretlik bir vesikası oldu bu mektup.

Adeta ‘Yeni Türkiye’nin’ bir röntgeni.

Bu sadece ortaya çıkan, bir de ortaya çıkmayanlar var. Orasını da artık siz düşünün.

Bahsettiğim 'kartopu yüzünden' öldürülen gazeteci Nuh Köklü’yü öldüren Serkan Azizoğlu’nun ağabeyi Barış Azizoğlu’nun Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektup.

Erdoğan'a yazılan o mektupta

Öldürülen için 

Ama o geziciydi diyor,

Ama o AKP karşıtıydı diyor,

Ama o içgüvenlik eylemini protestodan geliyordu diyor,

Buna mukabil

Ama biz AKP’liyiz diyor,

Ama biz Kasımpaşa’daki Seyit Hasan Hüsamettin Uşaki Hazretlerine bağlıyız diyor.

‘Kasımpaşa’ vurgusunu özellikle yapıyor.

Mektubunun girişine büyük harflerle SELAMÜN ALEYKÜM yazmayı ihmal etmiyor.

Ama biz sizlere duacıyız diyor.

‘Allah Yar ve yardımcınız olsun’ cümle kalıbını eksik etmiyor.

Tepelerde olduğu gibi mektubunu Selamün Aleyküm diyerek bitiriyor.

Selamün Aleyküm diyerek hırsızlık ve rüşvet yapıldığını 17/25 Aralık tapelerinden duymuştuk.

Onun için mektupla bu yazılanlara aslında hiç şaşırmadık.

Peki, bu mektuptan ne gibi sonuçlar çıkarabiliriz?

Böyle bir mektup ancak ‘Yeni Türkiye’de yazılabilir.

Mektubu yazan AKP’li, yargıdaki bir konunun Cumhurbaşkanı ile ne ilişkisi olabilir demiyor. Cumhurbaşkanının Yargı ile yakın ilişkisi olduğunu her Türkiye vatandaşı gibi o da biliyor.

AKP’li olmanın Türkiye’de ihale meselelerinden, devlet kapılarında KPSS’siz iş bulmaya, oradan mahkeme önlerine kadar nasıl bir avantaj olduğunu çok iyi biliyor.

Suçüstü bir durum olsa bile Cumhurbaşkanının, kardeşini bir şekilde kurtarabileceğine yürekten inanıyor. Çünkü Somada, Ermenek’te yüzlerce işçinin ölümüne sebep olanların nasıl korunduğunu, itiraz edenlere ‘İsrail Uşağı’ dendiğini, tekmelendiğini çok iyi biliyor.

Hırsız ve rüşvetçilerin AKP’ye yakınlıkları sayesinde ‘aklandıklarını’ düşünerek ‘ne yani sizin tosuncuklara var da bize yog mi’ demeğe getiriyor.

Ölenin ‘gezici’ ve ‘AKP karşıtı’ olmasını cinayetin en azından hafifletici bir sebep olduğunu düşünüyor.

Erdoğan’ın söylemlerinden hareketle esnafın hem polis, hep zabıta olduğunu ve böyle bir ‘görevlendirme’ ile ‘suçlunun’ cezalandırıldığını düşünüyor.

Konudan AKP Milletvekili Metin Külünk’ün haberi olduğunu vurguluyor. Bu tarz problemlerin Cumhurbaşkanına ulaştırılmasındaki yöntemi ve güzergahı da böylelikle öğrenmiş oluyoruz.

17/25 rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile ilgili tapeler için ‘insanların günah işleme özgürlüğünün kısıtlandığını’ söyleyebilen bir vekile konunun iletilmesi böylelikle ayrı bir anlam kazanıyor. AKP’li olduktan sonra insanların cinayet işleme özgürlüğünün olabileceği fikrini insanın aklına getiriyor.


Günün Karikatürü






İşte O mektup

SELAMUN ALEYKÜM Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip ERDOĞAN.
Bizler sizi seven ve gönül veren kişileriz haberiniz üzere Kadıköy Yeldeğirmeninde gazeteci Nuh KÖKLÜNÜN ölümü ile ilgili sorunumuzu dile getirmek istiyoruz. Olayın gazete ve televizyonlardaki gibi seyr etmediği bunun nedeninin vefat eden gazetecinin arkadaş çevresi dolayısıyla kamuoyuna böyle gösterilmiştir bunların gerçekle alakası yoktur. Olayın aslı bir grubun AKP’nin İç Güvenlik paketinin protestodan gelirken kardeşim Serkan AZİZOĞLU’NUN dükkanına kartopu atıp bunu defalarca tekrarlayıp Serkan AZİZOĞLU’NUN sözlü uyarılarına aldırmayıp buna devam etmişlerdir, sözlü hakaretler olmuştur. Serkan AZİZOĞLU ben deliyim demesi aslında bir uyarıdır fakat buna aldırış etmemişlerdir. Bunun üzerine Serkan AZİZOĞLU dükkana girip bir sopa almış ve üzerlerine korkutmak amacıyla sallamıştır fakat grup kalabalık olduğu için Serkan AZİZOĞLUnun elinden sopayı alıp Serkan AZİZOĞLUNU kötü şekilde darp etmişlerdir bunu sindiremeyen Serkan AZİZOĞLU tekrar dükkana girip eline bıçak almıştır tekrar kendini savunma  ve korkutup onları göndermek amaçlı boşa sallamıştır ve görüntülerde görüldüğü üzere Nuh KÖKLÜ Serkan AZİZOĞLUNA arkasından ağır ve tekme atıp Serkan AZİZOĞLUNU yere düşürmüş ve üzerine atlayıp arkadaşlarıyla birlikte tekmeleyip Serkan AZİZOĞLUNU linç etmişlerdir. Bu esnada Serkan AZİZOĞLU kendinde olmayıp aralarından sıyrılırken kendini koruma amaçlı şuursuz bir şekilde bıçağı sallamıştır. Bu esnada bıçak NUH KÖKLÜye gelmiştir. Olay tamamen kaza olup nefsi müdafadır. Olaydan AKP Milletvekillimiz Metin KÜLÜNK haberdardır. Vefat eden kişinin AKP’ye karşı ve gezi olayının öncülerindendir. Sonuçta olayda bir ölüm olup fakat bunun istemsizce tamamen bir kaza olduğu tekrar dile getirmek istiyoruz bizlerde bu durumdan üzgünüz. Serkan AZİZOĞLU epilepsi hastası olup yeşil reçeteli ilaç kullanmakta bu durumdan askerliği yarım kalmış çürük raporu almıştır. Ben Serkan AZİZOĞLUNUN abisi Barış AZİZOĞLU olup Halveti Uşak Kasımpaşadaki Seyit Hasan Hüsamettin Uşaki Hazretlerine bağlıyım. Şeyhim Eyüp Fatip Şaban Nurullah Hazretleridir sizlere duacıyız bu olayda yanımızda olmanızı temenni ederiz.
Rabbime emanet olun. Allah yardımcınız olsun.
Selamün Aleyküm