‘SELAMÜN ALEYKÜM Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip ERDOĞAN’
‘Yeni Türkiye’de’ kutuplaşmanın ve işlerin nasıl
yürüdüğünün ibretlik bir vesikası oldu bu mektup.
Adeta ‘Yeni Türkiye’nin’ bir röntgeni.
Bu sadece ortaya çıkan, bir de ortaya çıkmayanlar
var. Orasını da artık siz düşünün.
Bahsettiğim 'kartopu yüzünden' öldürülen gazeteci
Nuh Köklü’yü öldüren Serkan Azizoğlu’nun ağabeyi Barış Azizoğlu’nun Tayyip
Erdoğan’a yazdığı mektup.
Erdoğan'a yazılan o mektupta
Öldürülen için
Ama o geziciydi diyor,
Ama o AKP karşıtıydı diyor,
Ama o içgüvenlik eylemini protestodan geliyordu
diyor,
Buna mukabil
Ama biz AKP’liyiz diyor,
Ama biz Kasımpaşa’daki
Seyit Hasan Hüsamettin Uşaki Hazretlerine bağlıyız diyor.
‘Kasımpaşa’ vurgusunu özellikle yapıyor.
Mektubunun girişine büyük harflerle SELAMÜN
ALEYKÜM yazmayı ihmal etmiyor.
Ama biz sizlere duacıyız diyor.
‘Allah Yar ve yardımcınız olsun’ cümle kalıbını
eksik etmiyor.
Tepelerde olduğu gibi mektubunu Selamün Aleyküm
diyerek bitiriyor.
Selamün Aleyküm diyerek hırsızlık ve rüşvet
yapıldığını 17/25 Aralık tapelerinden duymuştuk.
Onun için mektupla bu yazılanlara aslında hiç şaşırmadık.
Peki, bu mektuptan ne gibi sonuçlar çıkarabiliriz?
Böyle bir mektup ancak ‘Yeni Türkiye’de yazılabilir.
Mektubu yazan AKP’li, yargıdaki bir konunun
Cumhurbaşkanı ile ne ilişkisi olabilir demiyor. Cumhurbaşkanının Yargı ile
yakın ilişkisi olduğunu her Türkiye vatandaşı gibi o da biliyor.
AKP’li olmanın Türkiye’de ihale meselelerinden, devlet
kapılarında KPSS’siz iş bulmaya, oradan mahkeme önlerine kadar nasıl bir avantaj
olduğunu çok iyi biliyor.
Suçüstü bir durum olsa bile Cumhurbaşkanının, kardeşini bir şekilde kurtarabileceğine yürekten inanıyor. Çünkü Somada,
Ermenek’te yüzlerce işçinin ölümüne sebep olanların nasıl korunduğunu, itiraz
edenlere ‘İsrail Uşağı’ dendiğini, tekmelendiğini çok iyi biliyor.
Hırsız ve rüşvetçilerin AKP’ye yakınlıkları
sayesinde ‘aklandıklarını’ düşünerek ‘ne yani sizin tosuncuklara var da bize
yog mi’ demeğe getiriyor.
Ölenin ‘gezici’ ve ‘AKP karşıtı’ olmasını
cinayetin en azından hafifletici bir sebep olduğunu düşünüyor.
Erdoğan’ın söylemlerinden hareketle esnafın hem
polis, hep zabıta olduğunu ve böyle bir ‘görevlendirme’ ile ‘suçlunun’
cezalandırıldığını düşünüyor.
Konudan AKP Milletvekili Metin Külünk’ün
haberi olduğunu vurguluyor. Bu tarz problemlerin Cumhurbaşkanına
ulaştırılmasındaki yöntemi ve güzergahı da böylelikle öğrenmiş oluyoruz.
17/25 rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile ilgili
tapeler için ‘insanların günah işleme özgürlüğünün kısıtlandığını’ söyleyebilen
bir vekile konunun iletilmesi böylelikle ayrı bir anlam kazanıyor. AKP’li olduktan sonra
insanların cinayet işleme özgürlüğünün olabileceği fikrini insanın aklına getiriyor.
Günün Karikatürü
İşte O mektup
SELAMUN ALEYKÜM Sayın
Cumhurbaşkanım Recep Tayyip ERDOĞAN.
Bizler sizi seven ve
gönül veren kişileriz haberiniz üzere Kadıköy Yeldeğirmeninde gazeteci Nuh
KÖKLÜNÜN ölümü ile ilgili sorunumuzu dile getirmek istiyoruz. Olayın gazete ve
televizyonlardaki gibi seyr etmediği bunun nedeninin vefat eden gazetecinin
arkadaş çevresi dolayısıyla kamuoyuna böyle gösterilmiştir bunların gerçekle
alakası yoktur. Olayın aslı bir grubun AKP’nin İç Güvenlik paketinin
protestodan gelirken kardeşim Serkan AZİZOĞLU’NUN dükkanına kartopu atıp bunu
defalarca tekrarlayıp Serkan AZİZOĞLU’NUN sözlü uyarılarına aldırmayıp buna
devam etmişlerdir, sözlü hakaretler olmuştur. Serkan AZİZOĞLU ben deliyim
demesi aslında bir uyarıdır fakat buna aldırış etmemişlerdir. Bunun üzerine
Serkan AZİZOĞLU dükkana girip bir sopa almış ve üzerlerine korkutmak amacıyla
sallamıştır fakat grup kalabalık olduğu için Serkan AZİZOĞLUnun elinden sopayı
alıp Serkan AZİZOĞLUNU kötü şekilde darp etmişlerdir bunu sindiremeyen Serkan
AZİZOĞLU tekrar dükkana girip eline bıçak almıştır tekrar kendini savunma ve korkutup onları göndermek amaçlı boşa
sallamıştır ve görüntülerde görüldüğü üzere Nuh KÖKLÜ Serkan AZİZOĞLUNA
arkasından ağır ve tekme atıp Serkan AZİZOĞLUNU yere düşürmüş ve üzerine
atlayıp arkadaşlarıyla birlikte tekmeleyip Serkan AZİZOĞLUNU linç etmişlerdir.
Bu esnada Serkan AZİZOĞLU kendinde olmayıp aralarından sıyrılırken kendini
koruma amaçlı şuursuz bir şekilde bıçağı sallamıştır. Bu esnada bıçak NUH
KÖKLÜye gelmiştir. Olay tamamen kaza olup nefsi müdafadır. Olaydan AKP
Milletvekillimiz Metin KÜLÜNK haberdardır. Vefat eden kişinin AKP’ye karşı ve
gezi olayının öncülerindendir. Sonuçta olayda bir ölüm olup fakat bunun
istemsizce tamamen bir kaza olduğu tekrar dile getirmek istiyoruz bizlerde bu
durumdan üzgünüz. Serkan AZİZOĞLU epilepsi hastası olup yeşil reçeteli ilaç
kullanmakta bu durumdan askerliği yarım kalmış çürük raporu almıştır. Ben
Serkan AZİZOĞLUNUN abisi Barış AZİZOĞLU olup Halveti Uşak Kasımpaşadaki Seyit
Hasan Hüsamettin Uşaki Hazretlerine bağlıyım. Şeyhim Eyüp Fatip Şaban Nurullah
Hazretleridir sizlere duacıyız bu olayda yanımızda olmanızı temenni ederiz.
Rabbime emanet olun.
Allah yardımcınız olsun.
Selamün Aleyküm