11 Kasım 2014 Salı

Erdoğan ve Öcalan’ın temsiliyet sorunu



Erdoğan ve Öcalan’ın temsiliyet sorunu

Kendini bütün Türkiye’nin temsilcisi gören Erdoğan ile,

Kendini bütün Kürtlerin temsilcisi zanneden Öcalan’la yapılan müzakerelerin sonucunun böyle olacağı belliydi.

Öncelikle bu iki kişi de temsil konusunu doğru zemine oturtmalılar.

Ne Erdoğan'ın ne de Öcalan’ın böyle bütüncül bir temsiliyeti yok. 

Davutoğlu, Öcalan’a bakan yönü ile problemi gördü anlaşılan ki geçenlerde
Kürt problemi ile ilgili bütün Kürtlerle görüşeceğiz dedi.

Geçte olsa, ba’de harabul Basra da olsa, bu iyi bir şey.

Keşke bunu daha önceden düşünselerdi.

Beşir Atalay’ın ‘Öcalan bütün Kürtlerin temsilcisidir’ sözü hala hafızalarımızda. 

Problemin Erdoğan’a bakan yönü ise hala ortada duruyor.

***

Diyelim ki siz Parti gazetecisisiniz.

Allah korusun ama bir an için öyle düşünelim.

Manşetlere kimi taşırsınız? Kimin resmini daha büyük kullanırsınız?

Yani Erdoğan’ın mı yoksa Davutoğlu’nun mu?

Bir taraftan partinin doğal ve ebedi lideri, üstelik o ki Türkiye’nin son 10 yılına artı eksi damgasını vurmuş biri.

Diğer taraftan daha düne kadar Dışişlerinin dışında hükümete katkısı olmamış ve yeni Başbakan olmuş biri.

Ayrıca ‘gerçek anlamda’ icranın başının kim olduğunu da biliyorsunuz.

Üstelik buna Erdoğan’ı birinci sayfada büyük kullanmayınca yiyeceğiniz fırçalar da söz konusu ise.

‘Doğal’ ve ‘duygusal’ olarak eliniz tabii ki Erdoğan’a gider.

Her gün Erdoğan’ı manşete taşır ve resmini daha büyük kullanırsınız.

Öyle de oluyor zaten.

İyi ama 8 ay sonra seçimler var ve ortada büyük bir sorun var.

Seçimlere Erdoğan girmeyecek ki? Davutoğlu girecek.

Davutoğlu’nun büyük lider olarak parlatılması lazım.

Lazım lazım ama o iş kadar kolay değil.

Bugünlerde parti gazetecileri işte bu çıkmazın içindeler.

Bir türlü işin içinden çıkamıyorlar.

Parti gazeteciliği öyle uzaktan göründüğü gibi bol paralı diye rahat bir pozisyon zannetmeyin.  

İşte böyle dertleri var işte.

***
Parti medyası neden koro halinde hareket ediyor?

Parti Medyası 6 bin zeytin ağacının kesilmesini, danıştay kararını görmedi.

Her zamanki gibi davrandı.

Yani koro halinde.

Tabii bu durum tek bir merkezden mi talimat geliyor sorusunu akla getiriyor.

Tapelerden bu işlerin nasıl olduğunu artık hepimiz biliyoruz.  

Ama bu sefer talimat olmamış olabilirler.

Parti ile o kadar iç içeler ki artık olaylara nasıl bakacaklarını gayet iyi biliyorlar

Senkronize hareket edebiliyorlar.

Bu aşamadan sonra talimat geremez. 

***


Erdoğan: ‘Bu gazetecilerin ani, acil operasyonlara ihtiyacı var’

 ve ardından....