Baskı rejimine mecburlar
Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP’nin baskı rejimi
kurmadan ülkeyi yönetme imkânı kalmamıştır.
Bu net.
Peki neden?
Delilleri ile birlikte ortaya saçılan ve çocuklarına
kadar ulaşan bu kadar kara para, rüşvet ve irtikabın bir gün elbet sorulacağını
çok iyi biliyorlar.
Çok fena köşeye sıkışmış vaziyetteler.
Dünyada bir tek destekçileri kalmadığı gibi,
Türkiye’de de azınlığa düştüler,
Yapılacak tek bir şey kalıyor baskı rejimi kurmak.
Başka türlü ülkeyi yönetmeleri imkansız.
Muhalif her sesi susturmaları gerekiyor.
Onun için de hukukun dışına çıkıp cebir ve şiddet
uyguluyorlar.
Tehdit ediyorlar, iftira atıyorlar.
Mahkemeleri baskı altına alıyorlar.
Uydurma delillerle muhalif herkesi tutuklamaya
çalışıyorlar.
Hapse atıyorlar.
İktidarda kalabilmek için ülkeyi iç savaşa götürmeyi
bile göze alabiliyorlar.
Böylelikle de suç dosyaları her gün kabarıyor.
Bu sebeple ‘Yeni Türkiye’ dedikleri baskı rejiminde
Meclis değil Milli Güvenlik Kurulu esas alınıyor.
Anayasa yerine Kırmızı Kitap devreye giriyor.
Türk Ceza Kanunu yerine de Milli Güvenlik Siyaset
Belgesi işletiliyor.
Bu yol çıkmaz sokak.
Türkiye uzun süre baskı rejimiyle idare edilemez.
Er ya da geç bu ülke demokrasiye, hukuka dönecek.
Ak/Kara her şey ortaya çıkacak.
Zulüm kimsenin yanına kar kalmayacak.
