28 Şubat 2014 Cuma

Hiç Utanmadılar



Hiç Utanmadılar

Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal arasında geçen telefon görüşmeleri ortaya çıktı. Bütün dünya manşetlerden duyurdu. 

Utanmadılar. 

Arkasından panik içinde inkâra yeltendiler, ABD den bir kuruluşun montaj raporu verdiğini söylediler. Bunu üzerine ilgili firma açıklama yaptı ve yalanladı. 

Utanmadılar.

Urla’da villalar yapmak için birinci derece SİT alanını talan ettiler, 130 bin TL rüşvet dağıtıldığı ses kayıtları çıktı. 

Utanmadılar.

O villalar 30 yıl öncesinde yapıldı dediler. Geçen sene yapıldığı ortaya çıktı. 

Utanmadılar. 

İş verdikleri müteahhitleri haraca bağladılar, adına humus dediler 

Utanmadılar. 

Havuz medyası kurdular, başına damatlarını, eski vekillerini getirdiler. Alo Fatih gazeteciliği bütün boyutları ile ortaya döküldü. 

Utanmadılar. 

Sayıştay’ı devre dışı bıraktılar, ihalelere fesat karıştıranlara suç indirimi yaptılar.
Utanmadılar. 

Yürütmenin anlamını değiştirdiler 

Utanmadılar. 

Gezi olayları esnasında Dolmabahçe camiinde içki içildi dediler, müezzin içilmedi dedi, sürdüler. 

Utanmadılar. 

Ardından ‘belden yukarısı çıplak, eldivenli 70 kişi başörtülü bir hanımı Kabataş’ta güpe gündüz taciz ettiler, üzerine idrar yaptılar, görüntüler elimizde açıklayacağız dediler, aradan aylar geçti hiçbir şey ortaya koyamadılar. Derken mobese kayıtları ortaya çıktı, görüntüler iddialarını yalanladı. Yalçın Akdoğan, Erdoğan’ın elimizde var dediği kayıtların aslında olmadığını açıkladı. 

Utanmadılar. 

Uludere’de 34 insanımız parçalandı. Bir tek memuru görevinden almadılar, üstüne bir de ‘tazminatsa tazminat daha ne istiyorlar’ dediler. Buna mukabil kendi çocuklarının yolsuzluk iddiaları ortaya çıkınca 10.000 polis ve yüzlerce hâkim ve savcıyı sürdüler, vatan haini ilan ettiler. 

Utanmadılar. 

Hâkim ve savcıları meydanlarda seninle daha işimiz bitmedi diye tehdit ettiler. 

Utanmadılar. 

HSYK yasasını geçirerek yargıyı yürütmeye bağladılar. Peşinden derhal yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında tutuklanan Rıza Sarraf ve bakan çocukları dâhil olmak üzere hepsini serbest bıraktılar. 

Utanmadılar. 

Onbinlerce gencin eğitim gördüğü dershaneleri eğitim reformu amacı ile kapatacağız dediler. Aylar sonra da dershaneleri kapamakta asıl amacımız cemaatin kökünü kazımaktı diyerek kendilerini yalanladılar. 

Utanmadılar. 

Fethullah Gülen Hocaefendi gibi bir Hak Dostuna ‘içi boş âlim müsveddesi, yalancı peygamber, çete reisi’ dediler. 

Utanmadılar. 

Hizmet hareketine gönül veren o temiz insanlara ‘haşhaşin, terör örgütü, çete, ininize gereceğiz ininize’ dediler. 

Utanmadılar.

160 ülkede açılmış, bayrağımızın dalgalandığı sevgi okullarını kapattırmak için ülkeleri tek tek aradılar. Büyükelçilere gidin bütün dünyada bunların nasıl bir çete olduğunu anlatın dediler. 

Utanmadılar. 

28 Şubatın yıl dönümünde benzer bir MGK yaptılar. Hizmet Camiası hakkında 'ulusal güvenliğe yönelik yapılanma' dediler, 'topyekûn mücadele kararı' aldılar. 

Utanmadılar. 
Ve bütün bunlar olurken, iğrenç hakaretler edilirken,  ehli vicdan bildiğim  dostlardan kimisi korkusundan, kimisi aldığı ballı maaşlara tamah ederek, kimisi saadet zincirinin bozulmasından endişe ederek ağızlarını açamadılar. Bırakın ağızını açamamayı aynı koroya katıldılar. 

Utanmadılar. 

Kul karşısında utanmadılar ama hesap günü Adil-i Mutlak’ın huzurunda çok utanacaklar. 

Erkam Tufan Aytav




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder