12 Ağustos 2014 Salı

Manzara-i Umumiye



Manzara-i Umumiye 

Erdoğan artık 12. Cumhurbaşkanı.

Devletin bütün gücünü arkasına alıp, o gücü tepe tepe kullanıp, emrine amade medyası ile birlikte Cumhurbaşkanı oldu. 

Katılım oranı olan %74,2’nin %51,8’ini aldı. Cumhurbaşkanı olabilme sınırını 334 bin 368 oy ile geçebildi. 

Tebrik ederim.

***

Cumhurbaşkanı olmayı çok istedi.

Aslında Cumhurbaşkanı olmak Erdoğan için iyi bir tercih değildi. 

Başbakan olarak kalıp kukla bir cumhurbaşkanı bulması kendi güvenliği açısından daha uygundu. 

Hakkındaki dosyalar dururken Çankaya’da hiç rahat olamayacak. Her ne kadar mutemet isimlerden bakanlar kurulunu belirlese de hiçbir zaman kendini güvende hissetmeyecek. 

Derler ya insan bu çiğ süt emmiş. Satar mı satarlar adamı. 

***

Menfaat odaklı siyaset böyle bir şey işte.

Ne dostluk dinler ne vefa. 

Abdullah Gül partime döneceğim der demez cadı kazanı hemen kaynamaya başladı. 

Bir yerden emir almışçasına Ak Troller hemen hareketlendi. Dünden buyana Gül’e yaptıkları hararetlerin ardı arkası kesilmedi. 

Zaten bir süreden beri Erdoğan söylemleri ile Gül’ü sürekli eziyordu. 

Kendisi Çankaya’ya çıkında vesayetin biteceğini, Çankaya’nın millete açılacağını, terleyen Cumhurbaşkanı olacağını söylüyordu. Aslında bu sözler hep Gül’e idi. 

Erdoğan’a göre Abdullah Gül vesayetin önünde ciddi bir engeldi.  

Hani partiye beraber kurmuştunuz, hani kırk yıllık dosttunuz, hani Abdullah Gül kardeşimdi, hani vefa…

Siyasi kariyer adına her şey meşru demek. 

***
Hükümet Gazze için ‘otoriteden’ izin aldı.

Hükümet Gazze’ye yardım için İsrail’den izin almış. 

İyi de yapmış. Çünkü başka çaresi yoktu.

Böylelikle Gazze’deki yaralılar Tel Aviv havaalanı üzerinden Türkiye’ye getirilmeye başlanmış. 

Bu iznin parti medyasında yazılmaması ayrı bir hoşluk. 

‘Ne yani izin almayıp savaş mı ilan etseydi’ diyen AKP trollerine buradan cevap vereyim. 

Pekala Mavi Marmara’daki gibi yapabilirdi. Gemiyi yeniden yola çıkarırdı, kafa tutardı, ne yani senden izin mi alacağım derdi. Cemaate de bir güzel hakaret ederdi. Yeni şehitler verirdik. Böylelikle Arap sokaklarında ‘kahraman’ olurduk. 

Hükümetin Mavi Marmara mantığından geri atmış olması iyi bir şey. 

***
Dağa çıkan çocuklar büyüdü, B planı ne oldu?

PKK tarafından dağa çıkarılan çocuklar ne oldu?

Haber var mı? İndiler mi? Ailelerine teslim edildiler mi?

Peki, Erdoğan’ın ‘eğer o çocukları bırakmazsanız B planımız devreye girer’ dediği plandan haberi var mı?

Çocuklar büyüdü yahu, hadi artık. 

***

Şimdi anladınız mı Türkiye’nin IŞİD tarafından nasıl rehin alındığını…

Savunma Bakanı İsmet Yılmaz IŞİD'e karşı ABD’nin düzenlediği hava saldırısında Türkiye’nin herhangi bir desteğinin olmadığını söyledi. 

Bununla da kalmadı, IŞİD’e karşı herhangi bir operasyon da yapmayacaklarını  ifade etti. 

İki ay oldu Musul rehineleri teröristlerin elinde. 

Şimdi de rehineleri canlı kalkan olarak kullanmaya başlamışlar. 

Türkmenler katlediliyor...

Rojavada Kürtler katlediliyor...

Ezidiler katliam görüyor, soykırım uygulanıyor. 

Türkiye’den tık yok. 

ABD bilmem kaç bin km den gelip operasyon yapıyor, bizimkiler ise sadece seyrediyor. 

Şimdi anladınız mı Türkiye’nin IŞİD tarafından nasıl rehin alındığını…

Alın size merkez ve oyun kurucu ülke.

Alın size 1911 sınırları.

Alın size 'bölgede bizden habersiz yaprak bile kıpırdamaz' söylemleri…

1 yorum: