Erdoğan,
Hac faciası, TÜRGEV ve Yumurta küfesi…
Ben
gerçekten çok safım.
Hac
da yaşanan faciadan sonra Erdoğan’ın Suud Yönetimine karşı eleştirel bir açıklama yapacağını
düşünecek kadar safım.
Anlaşılan
havuz medyası da benim kadar saf olmalı ki Suudileri ‘Yeter Artık’ manşetleri ile
ciddi eleştiri yağmuruna tuttular.
Ben
de yahu Soma da, Ermenek’te yüzlerce vatandaşımız ihmal yüzünden toprak altında
kaldı da yönetimi tenkit sadedinde tek bir kelime etmediniz, şimdi konu Suud
olunca bol keseden eleştiriyorsunuz. Soma’nın Hac faciasından ne farkı vardı
diye söylenmiştim.
Ve
ertesi gün Erdoğan beni ve havuz medyasını ters köşe yapan açıklamasını yaptı.
Özeten
şunu dedi;
‘Duygusal olmak yanlış olur. Dünyanın birçok yerinde böyle sıkıntılar yaşanıyor. Suudi yönetimi hac organizasyonu ile
ilgili olarak bugüne kadar alt yapı, üst yapı noktasında sürekli plan proje
çalışması yaptıklarını ben yakından biliyorum’.
Erdoğan ele verir talkımı kendi yutar salkımı
yapmadı. Soma da ne dedi ise Hac faciasında da aşağı yukarı aynı şeyleri
söylemiş oldu.
Yani bu facialar bu işin fıtratında var ve dünyanın her yerinde
oluyormuş.
Açıklamasındaki şu cümle benim gibi safların bile
gözünü açacak cinstendi.
‘Bunu söyleyenlerin çoğunun sırtında küfe yok, olmayınca bunları rahat
konuşuyorlar’.
Benim
gibi pek çok fani düşünmüş olmalı, nedir bu Erdoğan'ın sırttaki küfe diye?
Bu
küfe Suud Kraliyet ailesine ait Royal Protocol tarafından 2012 yılında Bilal
Erdoğan’ın başında olduğu TÜRGEV’e 999.990$ lık bağışın minnettarlığı ve
ezikliği olmasın?
Hani boğazda Kraliyet Ailesine satılan Sevda tepesinin bağıştan sonra birden imara açılmasına izin verildiği meselesi var ya!
Sahi
o para nereye gitti? Nasıl harcandı?
Bilen,
duyan var mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder