14 Ocak 2016 Perşembe

Ben bilmiyordum!

Gülay Göktürk’ün de işine son verilmiş.

Kovulmuş tabirini genelde kullanmam. Çok rencide edici bulurum.

Bugün gazetesinde yazarken 10 Eylül 2014’te Akşam gazetesinde geçmişti.

O günler ki Ak Parti’nin Zaman ve Bugün gazetelerinin içini boşaltma çabalarının olduğu bir dönemdi.

Pek çok yazara yüksek ücretlerle transfer teklifleri yapılıyordu. Mümtaz’er Türköne’ye de böyle bir teklif yapılmış oldukça ağır bir cevap almışlardı.

Gülay Göktürk gibi Ahmet Taşgetiren, Bugün’den, Hüseyin Gülerce de ‘fikirsel ayrılık’ sebebi ile Zaman ve STV den ayrılışları da aşağı yukarı aynı tarihlere rastlar.  

Gülay Göktürk yazılarına son verilmesiyle ilgili;

“bu kadar toleransız olduklarını da hiç bilmiyordum. Benim için çok önemli değil de gidişat açısından önemli. Demek ki artık en ufak eleştiriye bile tahammül ve tolerans yok. Bu çok acı, çok da tehlikeli… Bu gidişat gidişat değil” demiş.

Sayın Göktürk adına üzüldüm. Bu gerçeği çok daha erken fark etmeliydi. Kendisini iyi tanıyan biri olarak en azından ben öyle beklerdim.

Gülay Göktürk ki 28 Şubat Askeri vesayeti karşısında en dik durmuş, mazlumun yanında olmuş ender yazarlardan biridir. O günlerdeki cesur yazılarını asla unutamam. Unutulmaması da gerekir.

Yazılarında savunduğu 'paralel yapı vesayeti' iddialarına mukabil, parti vesayetini de vaktinde görebilmeli ve yazabilmeliydi. 

Maalesef Sayın Göktürk bu süreçteki savrulmasıyla beni en şaşırtan isim olmuştur.

Anayasa’nın, temel insan haklarının ayaklar altına alındığı, toplumun susturulmaya çalışıldığı, basının baskı altına alındığı, linç kampanyalarının yapıldığı bu dönemde “bu gidişat gidişat değil” ifadesi maalesef çok geç kalmış bir itiraf.

İşte buraya yazıyorum, önümüzdeki günlerde parti medyasında yazan kalemlerden “ben bilmiyordum” ile başlayan cümleleri çok okuyacağız.

Ama işlerine son verildikten sonra…

Erkam Tufan Aytav



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder