Ülkenin Güney doğusunda resmen savaş var. Kan gövdeyi götürüyor.
İnsanlar akın akın bölgeyi terk ediyor,
Vatandaşın alın teri ile kurduğu şirketlere el konuluyor,
Bir tivit üzerinden insanlar hapislere atılıyor,
Haber yaptığı için gazeteciler tutuklanıyor ve ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası ile yargılanıyor,
Yargıçlar kararları için tutuklanıyor,
Cumhurbaşkanı gibi düşünmeyen herkes hain ve alçak suçlamasına
muhatap oluyor,
Ve derhal linç ediliyor.
Bundan daha büyük felaket senaryosu olur mu demeyin.
Evet olur.
Bu sürecin böyle gitmeyeceği muhakkak.
Bu ülke bu kadar hukuksuzluk ve zulüm ile uzun süre idare
edilemez.
Toplum bir süre sonra patlar.
Ve çöküş çok ani ve birden bire olur.
Korkarım asıl felaket senaryosu bu süreç bittiğinde başlayacak.
Hakaretler, aşağılamalar, linçler, hapisler, yandaşları
kayırmalar üzerinden toplumun %51’lik kesiminde çok büyük bir öfke ve kin
birikti.
Başta Saray olmak üzere Ak Parti nefret odağı haline
geldi.
En ufak bir tökezleme hali ve bunun kaçınılmaz sonucu olarak ani
çöküş, toplumda dizgininden boşalma durumunu, önü alınamayacak bir kaosu tetikleyebilir.
Sokak çatışmaları çıkabilir, linçler yaşanabilir, ülke kan
gölüne dönebilir.
Bu kaos ortamından da bir takım karanlık güçler istifade edebilir.
İşte asıl felaket senaryosu budur.
Ve ben bundan ciddi endişe ediyorum.
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin bir süreden beri söylemlerine
baktığımda aynı endişeyi paylaştığını görüyorum.
Sürekli süreç sonrasına vurgu yapıyor. Ve diyor ki;
“Bizim mesleğimizde düşene vurulmaz, vahşilere dahi insanca
davranacaksınız. Zulmedenler bir gün mutlaka çer-çöp gibi savrulacaklar. Hiç
tereddüdünüz olmasın. Onlar bir gün gelip de hazana maruz birer yaprak gibi
savrulacaklar ama siz o yapraklar karşısında da şefkatinizi sergileyecek ve
onlara basmayacaksınız. İnsanca davranacaksınız.”
Hocaefendi, bu konuyu tekrar tekrar gündeme getirerek muhtemel
bir felaket senaryosuna karşı ön almak için adeta çırpınıyor.
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin fikirlerini kendilerine rehber
edinen insanlar elbette bu nasihati dikkate alacaklardır.
Ne var ki yaşanan zulmün tek muhatabı Hizmet Hareketine gönül
verenler değil.
Ve ayrıca bu nasihati dikkate almayacak toplumda milyonlar var.
Zulüm topluma yayıldığı gibi öfke ve kin de toplumun pek çok
kesimine yayılmış durumda.
Umarım böyle bir felaket senaryosu olmadan ülke olarak bu
badireyi atlatırız.
Erkam Tufan Aytav
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder