Geçen hafta ‘Genelkurmay'dan
Akit Yazarı Karakaya İçin Taziye’ haberini görünce ister istemez ‘hayırdır İnşallah’
deyivermiştim.
Haber aynen şöyleydi;
“Usta kalem Hasan Karakaya'nın oğlu Fatih Karakaya ile görüşen Tuğgeneral Özkürkçü, Hasan Karakaya'nın Türkiye'nin en önde gelen gazetecilerden olduğunu belirterek,
'Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan asla
taviz vermemiştir.' dedi. Vefatıyla birlikte Türk gazeteciliği açısından yeri
doldurulamayacak bir boşluğun oluşacağını söyleyen Özkürkçü, başta ailesi olmak
üzere, Akit camiasına, Türk Basınına ve okurlarına, Genelkurmay
Başkanlığı adına
başsağlığı dileklerini iletti."
Az çok tecrübeli bir Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olarak, aynı zamanda Genelkurmayı da, Akit Gazetesini de,
Hasan Karakaya’yı da tanıyan ve bilen biri olarak bu taziyeyi en azından ‘tuhaf’
bulmuştum.
Ne olur ne olmaz, belki böyle
bir taziye yoktur, Akit’in her zamanki yalanlarından biridir diye elime kalemi
almamıştım.
Akit bu haberi, 3 Ocak günü Akit'in birinci sayfasından
"Genelkurmay'dan Akit'e taziye" başlığıyla anons edilmiş, iç sayfada
da ayrıntılı yer almıştı.
Ama ortada garip bir durum vardı. 03 Ocak
2016, 06:55’te Akit Gazetesinin internet sitesine giren ve aynı günün
gazetesindeki ‘Genelkurmay’dan Akit’e taziye’ haberini Genelkurmay ertesi gün
yani 4 Ocak’ta yalanlamamıştı.
Acaba haber
gerçek mi yoksa diye işkillenmeye başlamışken, aradan 2 gün geçtikten sonra
yani 5 Ocak’ta Akit Gazetesi “Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan
asla taviz vermemiştir” ifadesinin sehven yani yanlışlıkla konduğuna dair bir
haber yaptı.
Demek, Genelkurmay’ın taziyede bulunması doğru ama içerik yalandı. Anlaşılan
Genelkurmay’dan içerik için tepki gelmişti. Ama Bu yalan durumu Akit Gazetesi
için ‘anlaşılabilir’ olmakla birlikte gene de bir tuhaflık vardı.
Tarihler 7 Ocak 2016’ya geldiğinde Genelkurmay
Basın ve Halkla İlişkiler Daire
Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü Hürriyet’ten Yalçın Bayer’e bir açıklama
yaptı.
Bu açıklamada “Size vefatlarını
müteakip ailelerine taziyede bulunduğumuz kişilerin bazılarını gönderiyorum.
Bunların dışında vefat eden bazı yazar ve sanat dünyasına ait isimler de var
ama onlar uzun bir liste, gerek görmedim göndermeye.
M. Ali Birand 19 Ocak 2013, Prof.
Toktamış Ateş 21 Ocak 2013, Yaşar Kemal 28 Şubat 2015, Zeki Alasya 10 Mayıs
2015, Erol Simavi 8 Haziran 2015, Cüneyt Arcayürek 23 Haziran 2015, Levent
Kırca 12 Ekim 2015, Çetin Altan 22 Ekim 2015, Hasan Pulur 1 Aralık 2015.”
Bu listede Hasan Karakaya’nın ismi bulunmuyor. Yani bu açılamadan
öğreniyoruz ki Genelkurmay’dan taziye haberi tamamen yalanmış.
Ama yine de bir tuhaflık ve bu tuhaflık üzerine aklıma takılan sorular
var.
· Akit haberi, “Hasan Karakaya'nın oğlu Fatih Karakaya ile görüşen Tuğgeneral Özkürkçü” diye vermişti. Yani yazılı bir taziye iddiasında
bulunmamıştı. Açılamada ise yazılı liste sunulmuş bu listede Karakaya’nın ismi
yok denmiş. Telefon edip taziyede bulunmadık denmemiş. Bu açıklamadan ne
anlamalıyız? Genelkurmay taziyede bulundu mu bulunmadı mı?
· Diyelim ki Genelkurmay
Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü telefonla bile taziyede bulunmamış olsun. O zaman Yalanlama için neden 4 gün beklenmiş?
· 5 Ocak’ta Akit tarafından yayınlanan “Haksızlığa
karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan asla taviz
vermemiştir” ifadesinin yanlışlıkla konduğu ifadesinden anlıyoruz ki, Genelkurmay’dan
bir tepki gelmiş ve Akit’te bu rahatsızlık iletilmiş. Yoksa durup dururken Akit
gibi bir gazete biz yalan yazmışız demez. İyi de Genelkurmay’a atılan ve çok
tepki çeken bu yalan neden kamuoyuna açıkça duyurulmamıştır?
· Bir soru da Akit ile ilgili olsun. Akit bu cüreti
nasıl ve kimden alıyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder