Perinçek/ Erdoğan koalisyonundaki simbiyosis ilişki

Artık herkes çok iyi biliyor ki Perinçek/ Erdoğan koalisyonu bu ülkeyi yönetiyor.

Perinçek ve Aydınlık Hareketi üzerine çalışmış ve ‘Aydınlıktan Kaçanlar’ kitabını yazmış biri olarak (http://www.idefix.com/kitap/aydinliktan-kacanlar-erkam-tufan-aytav/tanim.asp?sid=GBI2J30T05GG375XQ7YE  ) size şunu diyebilirim. Perinçek bu güne kadar hep yaslanacağı bir koltuk değneği bulmuş ve devlet içerisindeki yapılanması ile gücünü koruyabilmiştir.

Zaman gelmiş PKK’ya yanaşmış, Öcalan’a gül uzatmış, zaman gelmiş TSK’ya yaslanmış. Ama gemisini hep bir şekilde yürütmüştür.

Biyoloji biliminde bu yönteme simbiyosis deniyor. Simbiyosis, karşılıklı olarak birbirlerine fayda sağlayan iki farklı türdeki organizmanın bir arada yaşaması anlamına geliyor.

Perinçek ve İşçi partisinin %1 bile olmayan oyu ile bu güce erişmesini ne yazık ki 17/25 Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonlarına borçluyuz.

Sen benim yolsuzluklarımı ört, ben de senin darbe planlarını örteyim şeklinde açıklanabilecek bir koalisyondur bu.

Bu simbiyosis ilişkinin hakim ortağı Perinçek yani İşçi Partisidir. 

Geçenlerde twiterdan bir soru sormuştum.

17/25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonlarından bu yana ne Erdoğan’ın ağzından, ne Davutoğlu’nun ağzından ve ne de Parti Medyasından Perinçek aleyhine tek bir cümle duydunuz mu?

Elbette böyle bir cümle sarfedilmedi ve bizler de duymadık.

Ne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ne Başbakan Davutoğlu’nun ve ilgili medya mensuplarının Perinçek’ten pek haz etmediklerini herkes bilir.

Bu zorunlu bir katlanış halidir. Daha doğru bir ifade ile bir rehin alınma halidir.

Kuyruk kaptırılmıştır bir kere.

AK Parti cenahının bu durumdan pek mutlu olduğunu zannetmiyorum.

Buna mukabil Perinçek kendi ifadesi ile hayatının en mutlu dönemini yaşamaktadır. 

Çünkü bugüne kadar hiç bu kadar güçlü olmamış, devlet içinde hiç bu kadar rahat at oynatamamıştır.

Ne var ki bu kirli koalisyonun hâkim ortağı bir süre sonra simbiyosis sürecini bitirecek partnerini hazmetmek üzere düğmeye basacaktır.

Bu yok etme sürecinin başladığını şimdiden söyleyebiliriz.

Erkam Tufan Aytav