Aksaray
Valiliğinden Ak Saray Memurluğuna…
Selami
Altınok
adında bir İçişleri bakanımız var.
Kendi
halinde bir Aksaray valisiydi.
17/25
Hırsızlık ve Rüşvet operasyonunun hemen ardından dönemin Başbakanı Tayyip
Erdoğan ile aynı uçakta İstanbul’a getirildi.
Apar
topar İstanbul Emniyet Müdürü yapıldı.
Dünyanın
en büyük metropolünün başına emniyetçi olmayan bir Emniyet Müdürü getirilmişti.
Ama
olsundu.
Aksaray valisi iken yine ‘Aksaray’ ile ilgili işlerle meşgul olacaktı. Emniyet
işlerinden anlaması pek gerekmiyordu.
Ne var ki ‘Aksaray’ın
işleri İstanbul’u aşıyordu.
Bu
sebeple bir süre sonra İçişleri Bakanı yapıldı. İnsan yürü ya kulum olunca
böyle oluyor işte.
Ankara’da
yaşanan katliamdan sonra yanına Adalet ve Sağlık Bakanlarını da alarak bir
basın toplantısı düzenledi.
Yüz
ifadesinde şaşkınlık vardı. Bilmediği ve hiç anlamadığı bir konu hakkında basın
açıklaması yapacaktı.
Ya ters bir soru gelseydi!
Ama
korkacak bir şey yoktu. Önlemler alınmıştı. Basın toplantısına sadece akredite
gazeteciler alınmıştı. Sorular kontrollü sorulacaktı.
Açıklamasında
terör saldırısı öncesi bütün önlemlerin
alınmış olduğunu söyledi.
Şimdi
İçişleri Bakanı Sayın Altınok’a bir
sorum olacak; tedbirler alındığı halde yüzün üzerinde insan ölüyor, yüzlerce
insan da yaralanıyorsa, tedbirler alınmasaydı kaç insanımız ölecekti?
Yanında istifa edecek misiniz sorusuna gülerek cevap veren Adalet Bakanı Kenan İpek vardı.
Bu soru onu pek mutlu etmiş olacak ki? Keyfine diyecek yoktu.
Yüzündeki gülüşünün anlamı şu idi;
‘Soma’da, Ermenek’te, Reyhanlı’da yüzlerce can gitti, AKP hükümetinden kimse istifa etmedi, bu ne ki’
Batı'da onur sahibi siyasetçi ve bürokratlar derhal istifa eder, Japonya gibi budist toplumlar da ise intihar ederler.
Biz de ise sadece pişkin pişkin gülerler.
***
Tabii
TRT derhal kendinden beklendiği gibi yayınlara başladı.
Soma’da yüzlerce işçinin can verdiği bir dönemde Tayyip Erdoğan, bu işin
fıtratında var, zaten bütün dünyada
böyle kazalar oluyor demiş ve 1800’lü yılların İngiltere’sini örnek
vermişti.
TRT’ye
tavsiyem KJ (Ekran altyazısı) olarak ‘Şimdi Bakın Çok Enterasan’ sözünü
eklemeleri.
**
Olayın
olduğu şehir Türkiye Cumhuriyetinin başkenti Ankara.
Ankara'nın da göbeği diyebileceğimiz bir yer.
Üstelik
gündüz vakti.
MİT
olay yerine 1 km uzaklıkta.
Emniyet
Müdürlüğü ise 3 km uzaklıkta.
Tayyip
Erdoğan Fransa’ya Carli Hepto saldırısında sormuştu, sizin İstihbarat
teşkilatınız yok mu diye.
Bu
sefer de ben sorayım sizin istihbarat teşkilatınız yok mu?
Bu
teşkilat neden önleyici istihbarat alamıyor?
Bu
bir değil iki değil. Ne Reyhanlı’da, ne Suruç'ta ne Ankara’da.
Yoksa
MİT, AKP propagandası yapmak için film çevirmekten, Müslümanlarla uğraşmaktan vakit bulamıyor mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder