Medyaya zincir
vurulurken Medyanın ibretlik sessizliği
Özgür
7 Televizyon kanalına yeni bir karartma daha geldi.
Tivibu,
Digiturk'ten sonra kablolu yayından da çıkarıldılar.
Geriye bir uydu yayını kaldı.
Havuzdan al haberi açısından konuya baktığımızda yakında uydudan da çıkarılacak
bu kanallar.
Böylelikle Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, S
Haber (Samanyolu Haber), Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV’yi izlemek artık imkânsız hale gelecek.
Seçime 3 hafta kala bu kararla
özgür medyanın susturulması hiçbir aklı selimin yapacağı bir şey değildir.
Belli ki seçim öncesinde ‘kontrol
dışı’ hiçbir TV kanalı istenmiyor.
Demek korku dağları aşmış durumda ve ciddi panik var.
Bu durumda karartılmayan kanallar ciddi bir özeleştiriye
girmeli ve biz niye çıkarılmıyoruz sorusunu kendilerine sormalılar.
İyisi mi siz bu soruyu kendinize bir an önce sorun, yoksa millet sormaya başladı.
Benden söylemesi
Benden söylemesi
**
Demokrasi, hukuk ve basın
özgürlüğünden dem vuranların, sessizliği de dikkatimi çekmiyor değil hani.
Kimi kendi dijital tv platformunun
önü açılacak diye ellerini ovuşturuyor,
Kimi bu durumdan çok mutlu.
Kimi korkusundan masanın altına
saklanmış tir tir titriyor.
Bu günler elbette geçer ama bu sahte demokratların
sessizliği veya alkışları onların yüzlerinde kara bir leke olarak kalır.
**
Genel Kurmay Başkanı Sayın Hulusi Akar'ı bu Fotoğraf hakkında ne diyor acaba?
Sarayın bu işten çok mutlu olduğu
muhakkak.
Baksanıza medyaya servis ettiği
fotoğrafta masasında Digitürk kumandası bulunuyor.
Merak ediyorum; Genel Kurmay
Başkanı Sayın Hulusi Akar istismar edilen bu fotoğrafta yer almaktan mutlu olmuş mudur?
**
Savcı’nın Digitürk’e yazdığı tarihe geçen mektubu
Savcı bahsi geçen kanalların karartılması için bakın ne demişti;
“Bu kanallar örgütün emrinde,
Örgüt lideri muhterem olarak tanıtılıyor, insanüstü bir
varlık pozisyonu vurgulanıyor,
Siyasi olaylarda taraf tutuyor,
Örgütlü yapının suç işlemediğine dair yayınlar yapıp
izleyiciye ezberlettiriliyor,
Terör örgütü olan bu yapı bu kanallar üzerinden siyasal
iktidarı hedef alıyor”
Savcı mektubunun satır aralarında şunları mı demek istemektedir?
Bir TV kanalının kime muhterem
diyeceğine savcılık olarak ben karar veririm.
Bu millet aptal, ne yayınlarsan
yutturulabiliyor. Onun için engel olunmalı ve kanallar karartılmalı.
Bir TV kanalı hükümeti asla tenkit
edemez.
Bir de Hizmet Hareketini terör
örgütü olarak niteliyor Savcı bey. Ona hiç girmek istemiyorum çünkü sözün
bittiği yerdir bu kısmı.
Yaptığı işin hukuki olmadığını
biliyor olmalı ki bakın Digitürk’e yazdığı yazısını nasıl bitirmiş;
“bu nedenle yer ve imkân sağlanmaması, fiillerine
iştirak edilmemesi, durumlarının değerlendirilerek karar verilmesi
bilgilerinize rica olunur”
Yani ben kapatın demiyorum ama ayağınızı denk almazsanız
canınızı fena yakarım gibi tehdit vari bir anlam çıkardım.
Ya siz?
Burası
Türkiye, ölen öldüğü ile kalır ve sorumlular sadece güler
Bugün
bir klip izledim. Çok etkilendim.
Türkiye gerçeğini çok güzel yansıtmış. Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
( https://www.youtube.com/watch?v=lXngPTs7oGM&feature=youtu.be )
Klibin
metninde şu cümleler vardı
Burası
Türkiye
Kömür
çıkartırken boğulursun,
Otobüs
beklerken ezilirsin,
Üzerinize
yanlışlıkla bombalar yağar,
Minibüste
tecavüze uğrayıp öldürülürsün,
Çocuklar
ekmek almaya giderken öldürülürler,
Kurban
eti dağıtılırken kafanız ezilir,
Oğlunun
cenazesini sırtında taşırsın,
Belediye
otobüsünde molotofla yanarak ölürsün,
Bildiri
okurken can verirsiniz,
Çalışırken
ölürsün,
Evladınızın
tabutu gönderilir,
Barış
dediğiniz için öldürülürsünüz,
Burası
Türkiye
Ölen
öldüğü ile kalır ve sorumlular sadece güler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder