11 Haziran 2010 Cuma

‘Cihada’ var şevkimiz lakin takat yok!

‘Cihada’ var şevkimiz lakin takat yok!

Osmanlı son dönemi Yeniçerilere atfedilen bir sözdür bu. Gerçekten söylenmiş midir bilinmez. Ama günümüze kadar intikal etmiş bir söz işte.
Türkiye’nin şu an ki halini çok iyi anlatıyor aslında.
Gazze katliamı sonrasında yazımın başlığına Osmanlı refleksleri ile ayağa kalkıp, Türkiye Cumhuriyeti gerçekleri ile yerimize oturmak demiştim.
O zaman da dünya ayağa kalkmamıştı. Yine başta ABD olmak üzere pek çok batılı ülke idare-i kelam etmişti. ABD Newyork’da bir daire parası kadar bir miktar (5 milyon $) rakamı Gazze’ye insani yardım için ayırmıştı.
Başbakan Tayyip Erdoğan o dönem de `O bombaların altında ölen çocukların, o savunmasız kadınların, annelerin ahı yerde kalmayacak, o gözyaşları yerde kalmayacak. Allah İsrail`i cezalandıracak’ diyerek milletin duygularına tercüman olmuştu.
İsrailli yetkililer ise bu ifadeleri Erdoğan’ın duygusallığına yormuştular ve Türk halkını yatıştırmayı amaçladığına bağlamışlardı. Bunun üzerine Sayın Erdoğan’da, “Ben duygusal değilim sadece sorumluyum. İsrail’i de sorumlu olmaya davet ediyorum. İsrail’in yaptığı zulümden başka bir şey değil” diye cevap vermişti.
O zaman da ülkemizde coşkun bir heyecan hali vardı. Atıp tutuyor asıp kesiyorduk. ABD ve batı dünyası da o zaman da aynı duyarsızlık içerisinde idi. Arap dünyası da –halklar bazında-kaynıyordu. Mitingler, sloganlar gırla gidiyordu.
Aynı bugün gibi.
Ama millet olarak hafızamız maalesef biraz kötü, çabuk unutuyoruz.
Sonrasında ne oldu söyleyeyim mi; koskoca bir hiç.
Peki, bu gün durum nasıl, gene Gazze katliamı sonrası gibi öfke ile kalkıp yerimize üzerine oturacak mıyız?
Zannediyorum bu sefer de pek farklı olmayacak.
Neden olamayacak anlatayım.
İki ihtimal var. Ya Türkiye İsrail’i bu yaptıklarından dolayı cezalandıracak. Ya da dünya kamuoyunu harekete geçirip İsrail’e hesap sorulacak.
Her iki alternatif de maalesef öyle kolay değil.
Şu an son durum nedir bilemem ama İsrail ile yürütülen beş askeri projemiz var. M-60 tanklarının modernizasyonu, füze savunma sistemi, 54 adet F-4 savaş uçağının ve 48 adet F-5 savaş uçağının modernizasyonu gibi.
Terör ile mücadelede İnsansız Hava Aracını da (Heron) İsrail’den aldığımızı unutmayalım.
Sık sık dile getirilir TSK neden İsrail ile iş yapıyor, ihale veriyor diye. İşin gerçeği şudur; TSK’nın elindeki silahların pek çoğu ABD yapımı. Bu silahların parça ihtiyacı ve geliştirilmesi bizi ABD’ye bağımlı kılıyor. ABD’de o teknolojiye uyumlu silahları ve parçalarını benden değil İsrail’den alabilirsin diyor. Buna mecbur ediyor.
Hadi gidip savaşalım diyenler maalesef boş konuşuyor.
Gaza gelip kendinizi Osmanlı zannetmeyin, Türkiye Cumhuriyeti’nin şu an ki gerçekleri maalesef çok acı.
Bu gün de Mavi Marmara katliamı sonrası aynı heyecan ile esip gürlüyoruz. Araplardan halklarından alkış alıyoruz, hoşumuza da gidiyor.
Arap dünyası halkları sürekli Türkiye’ye gaz veriyor. Türkiye bayrakları ile sokaklarda boy gösteriyorlar. Peki Arap dünyasının bize bakışının altındaki bize biçtiği misyon, bu gün itibarı ile altından kalkabileceğimiz bir misyon mudur? Maalesef hayır.
Batı dünyasının oyuncağı Birleşmiş Milletler olayı kınayamıyor bile.
Millet olarak alışamadığımız uluslar arası arenadaki konumumuz, yani kaale alınmama.
Sokaktaki insanından, başbakanına kadar olan bitenler karşısında hırçınlığımız biraz bundan. İşin gerçeği millet olarak Osmanlı tarihsel mirasının altında eziliyoruz.
Hükümetin yapılabilecek her şeyi yaptığına ve yapmaya hazır olduğuna hiç şüphem yok. Ancak yapılabilecek şeyler kadar bir şey yapabilirsiniz. Yani boyunuz kadar.
O sebeple bu gün itibarı ile ülkemiz gerçeklerini halka anlatmayıp, milleti gaza getirmenin âlemi yok.
Hele Ergenekon gibi, Demokratikleşme gibi tarihi ve bıçak sırtı bir süreçte hiç alemi yok.
Ama bu sefer dünya kamuoyunu harekete geçirme ve Gazze’ye yapılan ablukanın kaldırılması konusunda eskiye nazaran daha etkin bir durumdayız.
Hamasi şeyler yazsa idim eminim çok hoşunuza giderdi. Maalesef durum budur dost acı söyler.
Beklenen prangalarından kurtulmuş, itibarlı ve güçlü bir Türkiye’dir…

Erkam Tufan Aytav

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder