Bu millet inanırsa…
2005 yılının mayıs ayıydı. Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay ile birlikte Moldova’ya gitmiştik.
Bu vesile ile de iş adamlarımızın açmış olduğu okulları, o okulların öğretmenlerini, o öğretmenlerin öğrencilerini, o öğrencilerin başarılarını yerinde görme imkânımız olmuştu.
Moldova’daki son akşam yemeğimizi okulda yemiştik. Yemekte okulların idarecileri, öğretmenleri ve işadamı sponsorlar vardı.
Yemekten sonra birer konuşma yapmamız istenmiş, söz sırası Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün’e gelmişti. Sayın Öğün hiç unutamayacağım güzel bir konuşma yapmış Gülen hareketi ve milletimiz hakkında ilginç bir tespitte bulunmuştu.
Konuşmasında şunları söylemişti;
“Türk milleti tek tek ele aldığınızda çalışkan bir millettir. Kendi dünyasında çalışır çabalar bir şeyler ortaya koyar. Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Ancak savruk bir milletir. Organize olamaz. Bakın şu şehirlerimizin haline. Her biri birbirinden farklı ama birbirinden uyumsuz binalar yığınıdır. Kolektif hareket edemez bizim milletimiz. Ama bu konudaki düşüncelerimi Gülen hareketi altüst etmiş bulunmakta. Dünyanın her yerine yayılmış bu insanlar kolektif bir çalışma ile öğretmeniyle, işadamı ile esnafı ile omuz omuza bir şeyler yapıyorlar, başarılı da oluyorlar, bu yönü ile de ezber bozan bir hareket’.
Milletimiz hakkında benzer tespitleri Rusya Asya Afrika Enstitüsü Müdürü Türkolog Prof. Dr. Mihail Meyer’de söylemişti. Türk milleti kolektif hareket edemez diye.
Evet kafamıza buyruk bir yapımız var. Herkes kendi enstrümanını çalar ama gel orkestra kuralım dersen işte o zor.
Ancak bir karizma, güvenilir bir insan bu milletin önüne düştüğünde neler yapılabileceği de ortada. Yeter ki bu millet güvensin.
Hayatında hiç görmediği belki de hiç görmeyeceği bir ülkede açılan bir okul için Anadolu’nun herhangi bir kasabasında insanımız bir araya gelir, para toplar, çocuğunu öğretmen olarak oralara gönderir.
Rehberini bulunca bu millet; hizmet ettiği Afrika’nın bir ülkesinde vefat eden çocuğunu oraya gömer ve Afrika’nın başka bir ülkesinde sana görev düştü denince canının parçasını orada bırakıp yeni görev yerine koşan kahramanlar çıkarır.
Yeniden bir Çanakkale destanı yazar.
Dünya adına bir şey beklemeyen, milletinin imanını selamette görmek adına kendisini mefkûresine adayan, Allah’ın rızasından başka bir beklentisi olmayan bir rehberin peşine koşar.
İşte milyonları peşinde sürükleyen Fethullah Gülen böyle bir karizma.
Bütün dünyaya barış ve sevgi köprüleri kuran, mefkuresi uğruna esnafıyla, öğretmeniyle, kentlisiyle, köylüsü ile seferber olmuş bu millet de böyle bir millet.
Erkam Tufan Aytav
10 Mart 08
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder